13. Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı kapsamında “Adana’nın Değerleri” adında biz dizi panel gerçekleştirildi.
Erkan Sürmen’in “Atatürk ve Müzik” Murat Ulaş’ın Bela Bartok Üzerinden Çukurova’ya Bakmak” konularında bilgi paylaşımında bulundukları panelde, Prof. Dr. Muzaffer Sümbül’de “Türk Halk Müziği ve Atatürk” konulu sunumu gerçekleştirdi.
9 Nisan Çarşamba günü saat 17.00’de Seyhan Belediyesi 100. Yıl Çırçır Sanat Merkezinde gerçekleştirilen panele, toplumun pek çok kesiminden izleyici katıldı.
Moderatörlüğünü Gazeteci/Yazar Esra Özmen’nin üstlendiği Panelin konuşmacıları ise ÇÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muzaffer Sümbül, Murat Ulaş ve Erkan Sürmen oldu.
“Bir millet sanatkar ve sanatçılardan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz”
“Atatürk ve Müzik” konulu sunumunu gerçekleştiren Erkan Sürmen, Türk Müziği konusunda yazılanlar, anlatılanlar, makaleler, TBMM’de bizzat Atatürk tarafından anlatılanlardan yola çıkarak, Türk Halk Müziği için Çukurova’nın önemini seyircilerle paylaştı.
“Bir millet sanattan ve sanatçılardan mahrumsa tam bir hayata sahip olamaz” diyen Sürmen, “Bu yüzden hayatlarını büyük bir sanata vakfeden çocukları sevelim, sayalım ve müzikle yaşayalım” diye konuştu. Sürmen’in ardından konuşmayı Murat Ulaş devraldı.
Çukurova Yöresinin Seçilmesi Tesadüf değil
Anadolu’nun binlerce yıl öncesine dayanan kültürünün izini süren Murat Ulaş, Hitit döneminden rölyefler üzerinden günümüz halk müziğine uzanan kadim tarihe ışık tutarak, Bela Bartok’un Türk Halk Müziğini derlerken Çukurova Bölgesine özellikle incelemesinin tesadüfi olmadığının ve bölgenin çok zengin bir geçmişinin olduğunun altını çizdi.
Ulaş’ın ardından, Bartok’un çalışma sahalarından olan Haruniye-Düziçi bölgesinde yetişmiş, bu kültürü yaşamış ve akademik kariyerini bunun üzerine kurmuş biri olarak panele katılmaktan duyduğu heyecanı dile getiren Prof. Dr. Muzaffer Sümbül, “Türk Müziği ve Atatürk” konulu sunumunu gerçekleştirdi.
“Atatürk’ün Milli Kimlik ve Milli Kültür oluşturma çalışmaları”
Atatürk’ün bir Osmanlı aydını olduğunun altını çizen Prof. Dr. Sümbül, Cumhuriyet kurulurken Osmanlıdan bir miras devralındığını, bu mirasın ulus bir devlet oluşturma planı içerisinde iyi işleyen bir süreçle, milli bir kimlik ve milli bir kültür oluşturmak için oluşturulan kurumlar ve emek veren kişiler yardımıyla müzik ile pekiştirildiğine dikkat çekti.
Atatürk’ün Milli Müziği oluşturma yolunun yerel müzikten geçtiğini iyi bildiği söyleyen Prof. Dr. Muzaffer Sümbül, sistematik bir şekilde bir yandan kurumlar ve akademik altyapı hazırlanırken diğer yandan halkın sürece dahil edilmesi için Halk Evlerinin kurulduğunu, Cumhurbaşkanlığı Orkestrası ve Konservatuarlar ile süreç belli mecralara taşınırken Halk Evleri ayağında da topluma ulaşılmasının sağlandığını belirtti.
“Bela Bartok’un Türk Müziğini Derleme Süreci”
Bela Bartok’un Türk Müziklerini derleme sürecine de ışık tutan ÇÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muzaffer Sümbül, Bela Bartok’un 1917’de Balkanlarda başlayıp sonrasında Afrika Arap ülkelerinde devam ettirdiği çalışmalar sonucunda, 1932 yılında Kahire’de gerçekleştirdiği bir konferansta Türkiye müziği için “İran ve Arap Müziği” yorumu yapmak gibi bir hataya düştüğünü, bu hatanın ise dönemin aydınlarından Adnan Saygun gibi önemli isimler tarafından fark edilerek şiddetle karşı çıkıldığını, bunu bir mektupla ünlü bir Türkolog olan Matel Rascodi’ye bildirdiklerini ve bunun üzerine Rascodi’nin bölgeye gelerek gerekli araştırmalarını yapması sonucu Türk müziğinin milli bir kimlik kazandığını aktardı
“Bela Bartok 80 müzik ile birlikte 12 dans müziğini de derledi”
Bela Bartok’un sadece müziği derlemediğini, derlediği 80 eser arasında 12 tane dans kökenli eserin de olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Muzaffer Sümbül, bütün bu yazılan, çizilen ve konuşulan sürecin temelinde Atatürk’ün önderliğinde planlanan süreç, bu süreçle birlikte yapılan araştırmalar, çalışmalar, tesis edilen kurumlar ve nihayetinde kurulan belediye konservatuarları sonucunda Müzik ve Dans oluştuğu belirtti.
Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sümbül, Atatürk’ün kurmaya çalıştığı düzen ve sistem zaman zaman aksamalar yaşasa da finalde hedefine ulaştığını çünkü yerelden beslenmek gibi sağlam bir temele oturtulduğunu vurguladı.
Seyircilerin yoğun ilgi gösterdiği panel, toplu fotoğraf çekimleri ile son buldu.